5 Kasım 2016 Cumartesi

HADİSLERDE ŞİFÂ DUÂLARI

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabb'il âlemin. Ve sallallahu ve selleme ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmaîn.

*Hazret-i Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi;

 Ezhibil-be’se rabben’nasi eşfi ve enteş’şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame.

Anlamı:“Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)


*Yine Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz, kendisine bir hastanın şifâ bulması için duâ talebedildiği zaman:

Bismillahi turbetu ardina ve riikatu ba’dina yeşfi sakimuna bi-izni rabbina.

 
Anlamı: “Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükrüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.” (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)

*Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz rahatsızlandıkları zaman onu Cibril tedavi eder ve:

 Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu’zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.

 
Anlamı:“Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.” derdi.(Müslim, Selâm 40)

*Peygamberimiz bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini  (Felak ve Nas sureleri) okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:

 Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

*Henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü’min yedi defa:

 Es-elullahil-azime rabbel arşil aziim en yeşfiyeke.

 
 Anlamı: “Büyük Allah’tan, büyük Arş’ın Rabbi Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum!” derse muhakkak afiyet bulur. (Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, I, 239)

*Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hastalara şöyle duâ etmiştir:

“Allahümme rabbi’n-nâsi ezhibi’l-be’se işfi. Ente’ş-şâfî. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru sekamen. Allahümme işfi abdeke yenke’ leke adüvven ev yemşî leke ilâ salatin.” 


  Anlamı: (Allah’ım! Ey insanların Rabbi! Şifâ ver! Şifâ veren ancak Sen’sin! Sen’den başka şifâ verecek kimse yoktur! Allah’ım! Şu kuluna şifâ ver ki, Senin bir düşmanına acı versin veya Senin rızânı kazanmak için namaz kılmak üzere yürüsün.)  Ebû Dâvud, Tıb, 3883; Ebû Dâvud, Cenâiz, 3107;

*“Bismillâhi erkîke min külli şey’in yü’zîke min şerri külli nefsin ev aynü hâsidin. Allahümme yeşfîke bismillâhi erkîke.” 

   Anlamı: (Sana ıztırap veren her şeyden, her kıskanç nefisten, her hasetçi gözden Allah’ın adıyla sana şifâ dilerim. Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana şifâ dilerim.)  Tirmizî, Cenâiz, 972

Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları

Sallallahu ve sellem ve ala seyyidina Muhammed ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Ve’l hamdüli’llahi rabbi’l âlemin.


Tüm hata ettiklerim nefsimden, isabet ettiklerim Allah-u Teala’dandır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH azze ve celle BİLİR 

Hiç yorum yok: